DİĞER
"11 Eylül’de Türkiye’de sadece siyaset değil, ekonomi de tıkanmış durumdaydı. Aslında siyasette olduğu gibi ekonomideki tıkanıklık da çok daha eskiye gidiyordu. Ekonomik düzenden ne sermaye kesimi ne de çalışan kesimler memnun değildi. Sistem arzulanan refah artışını sağlayamıyordu."
"Yazsonu’nu 1970’lerin gündelik hayatının arzu ve şiddetlerinin temsil edildiği ya da 12 Eylül’ün öngörüldüğü bir roman olarak sunmak değil amacım. Günlük ve romanı birlikte okumak, Yazsonu’nun ne türden girift ilişkiler ağının içinden neşet ettiğine dair bazı ipuçları veriyor. Tarihsel anları temsil etme, sunma ya da öngörmede saklı olan hiyerarşiden ve ayrışıklıktan azade olarak metin ve tarihin iç içe olduğu, birbirine katlanıp kıvrıldığını söylemek daha doğru."
Bu küçük romanı tam ortadan ikiye bölerseniz, iyi edebiyat ve kötü edebiyat için birer numune elde etmiş olursunuz... İyi edebiyatta yazı ve dil uğraşı baskınken, kötü edebiyatta dilin işlevsizleştiği bir “olay aktarımı” çabası sayfaları istila eder
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık